Geldik, grup müziğinin olmazsa olmazı, fakat ortalama dinleyici tarafından bir türlü farkedilemeyen, duyulmayan, anlaşılmayan, hakkı verilmeyen baterinin can yoldaşı, altyapının efendisi Basgitar’a…
Basgitar dersine geleceklerin öncelikle şu sorulara göğüs gerebilecek bir psikolojik yapıya sahip olmaları gerekir:
“Abi sen n’apıyon öyle dım dım? Ben bişey duymuyorum… Çalıyo musun?”
“Basgitarın güzelmiş. Rengi de iyi… Bi de n’aptığını anlasak… Sahnede kendini parçalıyodun hem de…”
“Bizim oğlan tutturdu Basgitar dersi diye, gönderdik. 6 aydır derse gidiyo, daha bi Akdeniz Akşamları’nı çalamadı. Kapanıyo odaya saatlerce dum dum bişeyler çalıyo. Acaba hoca mı kötü, başka bi yere mi göndersek?”
Tabii burda anne ve babalar bilmiyo ki o dum dum çalışan vatandaş bütün orkestrayı içinde, yüreğinde hissediyo… Ayakları yerden kesilmiş, havada uçuyo… E onlarda haklı, ev kirası, doğalgaz faturası, elektrik faturası, dershane parası, servis parası derken unutmuşlar bir şeyleri yürekten hissetmenin ne demek olduğunu… Bir şeyle gönülden, severek uğraşmanın ne demek olduğunu…
Eğer “Tamam, ben bütün bu tip sözlere kendimi hazırladım, basgitar çalacağım” diyorsanız, Mavi Nota Müzik Kulübü’ne hoş geldiniz…
Öncelikle sizi temel notasyon ve parmak egzersizleri bekliyor. Daha sonra bilumum etüdlerle sağ el ve sol el koordinasyon çalışmaları yapıyorsunuz. Bunu da hallettikten sonra, basgitardaki akor yapıları, akor yürüyüşleri, gamlar, müzik teorisi, şarkı çalışmaları ve davul eşliğinde uygulama çalışmaları yapıyorsunuz.
Mühim olan bir basgitaristin kendi basyürüyüşünü yazabilmesi olduğu için, seçtiğimiz bazı parçalara kendiniz bas yürüyüşü yazıyor ve çalıyorsunuz.
Eğer hala kaçmadıysanız, Slap, Walking ve Improvisation gibi ileri basgitar konuları 4 gözle sizi beklemekte, haberiniz olsun…
Sevgiler…